Demirspor’un tarihinde ilk defa Avrupa kupalarında yer alıyor olması ne kadar gerçekse, Ağustos ayında, Adana’nın sıcağında, nem oranın %83 olduğu bir gece 120 dakika top oynayıp, bunun penaltılarla sonuçlanması, takımımızın kupalarda yer almasından daha az olasılıktı.

Yazının başında net ifademle belirteyim; Demirspor, ilk defa katıldığı Avrupa kupalarında başarılı olmuşmudur? Bence olmuştur.

Gelelim maça;

Kadro yapısına baktığımızda, Kluivert’in, Montella’dan kalan oyuncu yapısıyla süreci yönetmeye çalışmasıdır. Yeni alınan oyuncuların montesi ne zaman olur, ilerleyen günlerde göreceğiz. Gördüğümüz net görüntü, Kluivert hocanın oyun felsefesinin henüz ekrana yansımamış olmasıdır.

Nedenine gelince;

İlk yarıda muhteşem bir Demirspor vardı sahada. Her iki kanat oyuncularından başlayan ileriye doğru oynama arzuları, oynamaları hep güzel olan tarafıydı. Aslında şansta Demirspor’dan yanaydı. İlk yarının uzatmalarında bulunan gol, soyunma odasına keyifli gitmenin nedeniydi. İkinci yarı için soyunma odasından keyifli de çıkıldı ama, ikinci yarının başından başlayıp, geçen her sürede oyuncuların ve oyunun düşmesi, sonuca yönelik endişelerin artması için bir nedendi.

Kluivert hoca, ilk yarıda işi bitireyim, ikinci yarıyı da idare ederim diye mi düşünüp strateji yaptı bilemiyorum. İlk yarının oyunuyla galibiyeti, ikinci yarının yorgunluğu ve koordinasyonsuzluğu ile de turu geçemedik.

Neleri iyi yaptık;

Özellikle kanatlarda her iki Yusuf’un, özellikle de ilk yarı, hep hücumu düşünmeleri, pozisyon yaratma çabaları harikaydı. Cherif’in rakibin tandemini boş bırakmaması, gelen pasları dağıtması, büyük çabaydı. Rodrigues’in ileri çıkışları beklediğimiz gibiydi. Emre Akbaba durgun başlasa da,Stambouli yine çalışkandı. Belhanda penaltıyı direğe nişanlasa da, etkiliydi. Gravillon ile özellikle Semih çok iyi bir ikili ve etkiliydi. Hocanın, ikinci yarıya Yusuf Erdoğan yerine Akintola ile başlaması da doğruydu.

İlk yarının güzel oyunu pozisyonda bulmamızı sağladı. Özellikle 10.dakikada Yusuf’un ortasıyla buluşan Cherif’in kaleye gönderdiği topun kalecinin ayaklarından dönmesi, sonrasında kale çizgisinden çıkarılan başka bir pozisyon, iyi oyunun skora yansımayan görüntüleriydi.

Son söz;

Bana göre Stadyum olabildiğince dolu olması, seyircinin Demirspor maçlarına olan ilgisinden kaynaklanıyor olmasıdır. Bu ilginin artmasında başkan Murat Sancak’ın büyük payı vardır. Bu organizasyonla, dolayısıyla Demirspor, ilk defa yola çıktığı Avrupa yolunda ilk tecrübelerini yaşamış oldular. Bana göre başarılı da oldular. Ayrıca bu tecrübenin içinde ülkemizi de iyi temsil ettiler. Bu sezon ve geleceğinde neyi getireceğini beklemek lazım.

RAMAZAN ÇAKIR

[email protected]