Adana Demirspor konuk ettiği Sivasspor karşısında öyle bir futbol ortaya koydu ki, tadı hala damağımda. Özlemiştik böyle bir takım oyununu, özletmişlerdi. Aslında sezon başı alıştırmışlardı güzel maçlara, Sivasspor karşısında eskilerden bir demet sundular. Devamını bekliyorum…

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin topladıkları olağandışı puanlarla açık ara önde gitmeleri, diğer takımların aralarında ki puan farkını kapattı. Geçen haftalarda altlarda kalmanın sıkıntısını yaşayan takımımız, 3 maçta 7 puan toplayarak ilk 5 hattına yaklaştı. Hikmet hocanın takıma eli değdikçe,  yeni oyuncular takıma alıştıkça her geçen gün lehimize çalışacak. Neden olmasın?

Kanatlar uçurdu…

Takımımız sahaya sarı kart cezalısı Balotelli’nin yokluğunda 4-6-0 düzeninde santrforsuz dizildi. Her ne kadar santrfor bölgesinde Mendoza görünüyorsa da, oranın oyuncusu değildi. Nitekim, o kadar etkisizdi ki, Hikmet hoca ona ancak 45 dakika dayanabildi…

Hikmet hoca sağ kanatta önlü arkalı Youcef Atal- Yusuf Sarı ikilisine görev vermişti, sol kanatta da Milad- Yusuf Erdoğan ikilisine. Sivasspor rakibinin hücum etkinliğinin kanatlarda ki Yusuf’lardan kaynaklandığı bilerek önlemini almıştı dolayısıyla Yusuf’lar ilk yarı boyunca etkin olamadılar ama Sivasspor arkalarından gelecek Youcef ve Milad’ı hesap edememişti. Bu iki oyuncu adeta şov yaptılar, gol attılar, asist yaptılar. 97 kez topla buluşan ve %97 isabetli pasla oynayan Yusuf Atal yıllarca konuşulacak bir golle kiliti açtı ancak maçın sonlarında gördüğü kartla cezalı duruma düşmesi ona yakışmadı. Yusuf Erdoğan maç boyu etkisizdi 15 top kaybı kendi adına şanssızlıktı. İkinci yarı Yusuf Sarı’da onlara eşlik etmeye başlayınca tadından yenmez oyun oldu, tadı damağımda kaldı…

Semih defansı yönlendirdi…

Defansımızın göbeği Semih- Gravillon ikilisine teslimdi. Gravillon her zaman ki güvenli oyununu sergilerken partneri Semih harikalar yarattı. Önsezisiyle birçok Sivas akınını başlamadan bitirdiği gibi, kazandığı topları uzun ve isabetli paslarla (13 topta 9 isabet) kanatlara o kadar güzel aktardı ki, maçın yıldızı olup Montella’ya ‘’ben burdayım’’ diye sitem etti. Defansın kanatları da başarılı hücum aksiyonları geliştirince ortaya (ikinci yarının başlangıcında ki 15-20 dakika hariç) rakibe geçit vermeyen bir defans bloku ortaya çıktı. Tabii bunda rakibin acar forveti Manay’ın yokluğu da ön plandaydı…

Kaleci Magomedaliyev’e fazla iş düşmedi. Zaman zaman tekrarladığı pas hataları bu maçta yoktu, kısa paslar yerine uzun topları yeğledi…

Orta alanımız gençlere teslim…

Hikmet hoca Sivas karşısında merkez orta sahayı Michut- Maestro ikilisinden oluşturdu. Yirmili yaşlarda ki bu iki genç bu maçta takımlarına çok katkı koydukları gibi, gelecekte de yıldız olacaklar. PSG altyapılı Michut geldiğinde futbol kumaşının iyi olduğunu ancak temposunun ve fizik gücünün yetersiz olduğunu belirtmiştim. Ancak sürekli oynamaya başlayınca fizik gücü de gelişti, 13 ikili mücadeleden 8 ini kazanarak beğeni topladı. Çevre kontrolü, topu ayağından zamanında çıkarma (10 top kaybı) ve doğru pas tercihlerini de arttırırsa, takımımızın vazgeçilmezi olur…

Keza Maestro’da yaşından büyük işler yapıyor. Ön libero görevini hatasız sürdürdüğü gibi, dikine oyunla da takımını  rahatlattı. 108 topla buluşup %92 sini olumlu kullanması önemli istatistik…

Orta alanın dinamosu Emre Akbaba Sivasspor karşısında yine iş başındaydı,  çalışkan oyununu 9 ikili mücadelenin 7 sini kazanmakla ve nefis bir kafa golüyle süsledi…

Balotelli’nin varlığı ve yokluğu…

Balotelli dünya çapında golcümüz. En kritik zamanlarda attığı gollerle takımımıza hayat veriyor. Ancak fazla kiloları nedeniyle hareketsizliği, neredeyse takımımızı bir kişi eksik oynatıyor, direncimizi azaltıyor. Yokluğunda da, ne Mendoza, ne Nani, ne Yusuf Barasi onun yaptıklarını yapamıyor. Hikmet hoca adına karar vermek zor ama eminim ki deneyimli hoca Balotelli’den oyunun belli dilimlerinde en yüksek randımanı almaya çalışacaktır…

Nani oynadığı 45 dakikada olumlu işler yaptı ve güzel oyununu golle süslemeyi bildi. O da tecrübesiyle oyunun belli dilimlerinde takımımıza katkı sunacaktır…

Mendoza’yı oynadığı maçlarda karnesi kötü olduğu için eleştirdim ama umudumu kesmedim. Zira idmanlarda ki temposunu ve hızını sahaya yansıtacağı günleri bekliyorum. Kolay değil Güney Amerika’dan gelip Adana’nın havasına, suyuna, kebabına alışmak…

Şimşekler formdaydı…

Sivasspor karşısında 12. adamımız şimşekler yaklaşık 10.000 kişi Yeni Adana stadyumunun tribünlerini doldurdular ve maç boyunca susmadan takımımızı desteklediler, maça renk kattılar…

Özetle…

Takımımız sezona Avrupa arenasında çıkardığı başarılı maçlarla başladı. Sonrasında görülmemiş bir revizyon sonucu 7-8 oyuncu gitti, yerine yenileri geldi üstelik hoca değişti. Bu süreç skor olarak da olumsuz yansıdı bir anda puan cetvelinde sıkıntı yaşadık. Ancak taşlar yerine oturmaya başladı. Önümüzde 15 günlük milli maç arası Hikmet hocaya ilaç gibi gelecek. Bir seri yakalarsak Avrupa hayali neden olmasın diyorum. Sivasspor karşısında ortaya konan oyun beni umutlandırıyor, tadı hala damağımda…Gelişerek devam…