Demirspor adına Sivasspor maçının önemi, ligi, Montella kriterleriyle geçen sene ki gibi domine etme arzusuyla başlamak vardı. Öyle de oldu.

Gelelim maça;

Maçtan sonra, maç özetlerine bir kez daha baktığımda (özetler yanıltmasın), devamlı baskın oynayan bir Demirspor görüntüsü varmış gibiydi. Maçın tamamını aynı oyun hızıyla izlediğimizde, bunun böyle olmadığıdır. Bunu biraz da, ligin çok başı olduğuna, fiziksel güce, takımın yüzde ellisinin değişikliğine ve iklim koşullarına bağlamak doğru olanı.

Üçüncü bölgede gelişim şart;

Geçen haftanın oyun anlayışı ile bu haftanın oyun anlayışında kısmi farklılıklar vardı. Giresun’da bütünleşik hücum kurgusuyla oynanırken, bu hafta Sivas takımını, özellikle kendi yarı alanında oyunu kabullenmiş gibi yapıp, Onyekuru ve Akintola gibi hızlı oyuncularla rakip defansının arkasına kaçırıp sonuca gitmeyi düşündüler. Buna hızlı hücumlarla, özellikle maçın başlarında Ndiaye’yi de katarak yapmayı denediler. Yapmak istedikleri ile yapabildikleri ne kadardı dersiniz? Net bir galibiyet ama üçüncü bölgedeki oyun ve oyuncular, özellikle maçın ilk yarısında beklenilenden uzaktı. Bunu biraz açmam gerekirse;

Onyekuru’da daha çok Akintola’da, geniş alanda top oynamayı, adam geçmeyi çok seviyorlar. Özellikle hücum organizasyonlarındaki başarılarını topla adam geçmeye eşitlemişler gibi. Hızlı hücumlarda adam eksilttiklerinde bile, onlara destek, hem forvet hattında Assambolanga tarafından hem de kendi bekleri Svensson ve Rodriges’in verdikleri destek yetersiz kaldı.

Balotelli ile birlikte;

Forvet hattında Assombalonga’nın yeterli top tutamayışı, Akintola ve Onyekuru ile yetersiz koordinasyonu, fizik gücüyle bir şeyler yapma arzusu, en uçta yetersiz kalışımızın tek sebebidir. Bunda, Gökhan İnler’in pozisyonların içinde yeterli olamayışının da etkisi çok.  64.dakikada Balotelli girdikten sonraki, kendinin bulduğu ve arkadaşlarına ürettiği pozisyonlara baktığımızda, Assombalonga için ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir. Balotelli’nin saha içindeki varlığı, hem Onyekuru’yu, hem de Akintola’yı pozitif yönde etkilediğini düşünüyorum.

Oyunun kilidi; “Belhanda”

Oyunun rahatlamasını sağlayan ilk gol, ilk yarıda gole dönüşmeyen, defansın arkasına Onyekuru’ya atılan pas, Onyekuru’nun golü öncesi Akintola’ya yapılan şahane pas, kaleye şut denemeleri, kısacası oyunun içinde yeteneğini paslarla sergileyen, Sivas maçının oyun kilidini açan, Demirspor adına en etkili oyuncusuydu.

Oyuncu performansları;

Ertaç; çok pozisyon düşmese de, önemli bir kurtarışı ve güven vermeye devam ediyor.

Svensson; görev adamı bilinciyle devam…

Samet; Basit hatalardan (riskli oyun) uzak durmayı öğrenmesi lazım.

Rakitskiy; Yine etkili uzun pasları, oyun anlayışı, beğenilerle dolu…

Rodriges; Çok hücumcu görünmese de, görevini iyi yaptı. Hata da yapmadı…

Gökhan İnler; Bu maçta, alışkın olduğumuz derin ve etkili pasları yoktu. Nedense, oyuna çok giremedi…

Ndiaye; Maça etkili başladı. Bazen etkili hücum denemelerini yapsa da, bu denemeleri daha çok artırmalı…

Akintola; Adam geçme arzusu anlaşılabilir ama topsuz oynamayı da geliştirmeli…

Belhanda; Maçın, Demirspor adına kilidini açan, en etkili ve başarılı oyuncusu…

Onyekuru; Hücumda, özellikle geniş alan bulduğundaki etkisini, iyi sonuçlandırmalı…

Assambolanga; Güçlü, kuvvetli ama kenarlara gelerek oynamayı çok seviyor. Kaleye arkası dönük oynamıyor çünkü tam bir forvet değil..

Balotelli; Onu anladığınızda, ne yapmak isteğini daha çözümleyebiliyorsunuz. Yetenekleri sadece futbol için…

Sivas’ın işi zor;

Özellikle Yatabare ve Gradel ile ön tarafta etkili olmaya çalışsalar da, Montella, bu oyuncular için gerekli tedbirleri almış. Takımların, iki haftalık maç performanslarına baktığımda, bu kadro ve bu oyun yapısıyla Sivasspor’un işi zor gibi görünüyor. Hemen her maçta, Sivas takımının içeriden bazı oyuncular, dışarıdan da Rıza hoca aracılığıyla, alışkanlık haline getirdikleri bir “tantana” çıkarma hadiseleri var. Hakem Mert Güzenge’nin performansı bu lig için yetersiz.

Son söz;

İki hafta üst üste kazanmak oyuncu, seyirci ve yönetici grubu adına çok keyif verici. Bunu kalıcı hale getirmeye yetkin bir hoca da Montella. Giorgi’nin performansını çok fazla görme şansımız olmadı. Onun durumuna göre, Balotelli gidecekse iki, kalacaksa da bir forvete kesin ihtiyaç var. Assambolanga’yı forvet gibi düşünmek doğru değil.