Galatasaray’ın Hatayspor’a yenildiği maçın ardından, puan farkıyla liderliği eline geçirmek isteyen Fenerbahçe, Adana Demirspor engeline takıldı. Evinde KRAL olan, oynadığı 6 maçı da kazanan Şimşek, Sarı-Kanaryalar’a geçit vermedi.

Zirveye oynayan takımların korkulu rüyası haline gelen Mavi-Lacivertliler; ligin şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe karşısında iki farklı devre oynadı. İlk yarı kapanıp, kanatlardan geliştirdiği akınlarla gol arayan Mavi-Lacivertliler, oyunda temponun yükselmesine izin vermedi. Kontrollü oynadı, aralara ve defansın arkasına atılan uzun paslara geçit vermedi.

İkinci yarıda zaman zaman tehlikeli ataklar yapan Şimşek; gole yakın gözükse de Livakoviç’i fazla zorlayamadı.

SATRANÇ GİBİ!

Geriden ayağa paslarla çıkmaya çalışan Adana Demirspor’a karşı bloklar halinde ileri çıkıp, rakip defansının oyun kurmasını engellemek için ileride presle oyuna başlayan Fenerbahçe ilk yarıda yarım gollük de olsa birçok fırsat buldu.

Soldan Ferdi, sağdan İrfancan oynamaktan çok Demirspor’un kanat akınlarını önlemeyi düşündü.

İleride 38’lik Dzeko stoperlere baskı yaparken, bu baskıya Tadiç katılmayınca; rakip pozisyon üretemedi. Crespo ve Szymanski de Emre ile Ndiaye’ye baskı yaparken, Oosterwolde sahanın her yerinde Belhanda’yı kovaladı. Zaman zaman sert oynayarak Belhanda’yı durdurmaya çalışan Oosterwolde maçta tansiyonun yükselmesine yol açtı.

Sertliğe göz yuman hakem Halil Umut Meler umut vaad eden atağı kesen Oosterwolde’ye müsamaha gösterdi. Kartını daha önce çıkarmalıydı. Gri pozisyonları çözen, yardımcılarıyla iyi anlaşan Halil Umut Meler maça olumsuz etki yapacak düdük çalmayarak, tüm gözlerin çevrildiği bu müsabakayı hasarsız atlattı.

Her iki takım da oynamaktan çok rakibin oyununu bozmaya yönelik hamleler yapmıştı. Sağ kanattan driplingle rakip defansın arkasına sarkmaya çalışan Yusuf Sarı’yı Ferdi ile kontrol altında tutmaya çalışan Fenerbahçe; soldan bindirme yapan Yusuf Erdoğan’ı da İrfancan Kahveci ile durdurmayı hedeflemiş, orta sahayı kalabalık tutarak Demirspor’un ofansif futboluna kilit vurmak istemişti.

Demirspor oyun planının en önemli parçası olan, ayağa paslarla geriden oyunu başlatan, rakip baskı yapınca da uzun paslarla topu oyuna sokan Kaleci Ertaç ilk yarıda önemli kurtarışlar yaptı. Belki toplar üstüne geldi ama iyi yer tutunca yaptığı kurtarışlar gösterişsiz ve normal olarak gözüktü. Ancak bu maça da yine bir hata sıkıştırdı. Maçın 63.dakikasında rakip baskı yaparken tehlikeli bölgede topu eliyle Gravilon’a bıraktı. Bu futbolcu baskı altında son anda topu zorlukla da olsa uzaklaştırırken sakatlandı ve yerini Stamboli’ye bıraktı.

Semih ve Gravilon ikilisi her zamanki gibi mükemmele yakın futbol oynadı. Ancak Gravilon şanssız bir şekilde sakatlanınca 66.dakikada oyuna giren Stamboli stoper mevkiinde oynamak zorunda kaldı.

Sağda Svenson, solda Rodrigues kanat organizasyonlarının kilit isimleri oldu.

Orta sahada ofansa yakın oynayan ve sakatlık sonrası ilk kez onbir çıkan Ndiaye, basit oynamayıp, topu ayağında tutmaya çalışınca, tehlikeli bölgelerde top kayıpları yaptı. Çok çalışmasına karşın çok top ezdi ve Demirspor ataklarının olgunlaşmasını engelledi.

Bu maçta kendisinden çok şey beklenilen Belhanda silik bir futbol sergilerken, Demirspor ataklarına yön vermek şöyle dursun, çok şey yapma arzusunda olup, istediklerini sahaya yansıtamayınca tribünlere yine sıkıntılı anlar yaşattı.

Emre Akbaba rakibin kaliteli ayakları karşısında yine takımın en çok çalışan ismiydi. Sahada basmadık yer bırakmadı. Çok koştu, rakibe pres yaptı, top kazandı, uzaktan şut denemeleri de yaptı ancak pozisyona girmekte zorlandı.

Yusuf Sarı driplingleriyle rakibi yıpratırken, Yusuf Erdoğan da kanattan top taşıyarak, karşısındaki Osayi Samuel’e zor anlar yaşattı ve rakip ataklara katkı koymasını engelledi.

İleride oynayan M.Baye Niang topla buluşmakta zorlandı. Kanatlar çalışmayınca gerilere kadar gelerek top almaya çalıştı. Fenerbahçe defansı arasında kayboldu. 66.dakikada yerini Balotelli’ye bıraktı.

Balotelli oyuna girince tribünler hareketlendi. Spektaküler hareketler yapan Balotelli, top kazanıp, defansın arkasına Yusuf Sarı’ya diyagonal paslar atarak oyuna hareketlilik getirdi.

MAÇIN HAKKI BERABERLİKTİ

Her iki takım hocası da birbirini iyi analiz ettiğinden; tempo bir türlü yükselmedi. Kıran kırana bir karşılaşma oynandı, 4-2-3-1 saha dizilişiyle maça çıkan iki takım da birbirini durdurmayı hedefleyince gollük pozisyon kısırlığı ortaya çıktı. Sonuçta puanlar paylaşıldı.

Tribünler yine muhteşemdi. Top rakibe geçtiğinde ıslıklayan, Demirspor ataklarında ise tezahüratlarla takımını ateşleyen Mavi-Lacivertli taraftarlar takımının itici gücü oldu. Yeni Adana Stadı’nda tribünleri dolduran 30 binin üzerindeki seyirci belki gol izleyemedi ama zevkli ve heyecanlı bir karşılaşma izlemiş oldu.

DİLİMİZDE TÜY BİTTİ!

Mersin’e gidip, Hatayspor-Galatasaray maçını izledikten sonra stadtan çıkışımız 15 dakika sürdü. Otobandan Adana’ya çok rahat bir şekilde döndük. 25 bine yakın taraftarın izlediği maçın ardından otoban bağlantısı sayesinde çevre İl ve İlçelerden gelenler ulaşım konusunda sıkıntı yaşamadı.

Bir gün sonra Yeni Adana Stadı’ndaki Demirspor-Fenerbahçe maçı sonrası 30 binin üzerindeki taraftar topluluğu yine dönüş çilesi yaşadı. Gerek trafikteki organizasyonsuzluk gerek yoğunluğu kaldıracak alternatif yolların olmaması ve gerekse de otoban bağlantısının gerçekleştirilmemesi; çevre İl ve İlçelerden gelen seyircilere cehennem azabı yaşattı. Stadtan çıkıp Yavuzlar’a 2 saat 10 dakikada gelebildik. 19’da başlayan maçı izleyip saat 23’de eve ulaşabildik.

Yeni Adana Stadı devreye gireli 3 yıl oldu. Taraftarların yaşadığı dönüş çilesini gidecek proje üretmek bu kadar zor mu? ‘Saldım çayıra, mevlam kayıra’ diyen zat-ı muhteremler, kulaklarınız çınlamıyor mu?