Yaklaşık 40 -45 yıldır yapılan Atletizm yarışmalarını izlemek büyük bir zevk benim için .

Sporun Anası olarak kabul edilen bu spor dalı hem erkeklerin ,hemde kadınların yarışmaları keyf verir izleyenlere .( En azından ben öyleyim .)

100- Metre- 200 Metre kısa mesafe sürat koşuları en keyifle izlediğim yarışlardır.

Kadınlar Dekatlon yarışları ( 7 Dalda yapılır – 100 Metre -Yüksek atlama – Uzun atlama – Gülle atma vb. gibi ) branşlarda yapılır ve yetenek gerektirir.

Erkekler ve Kadınlar ( 4*400 ) bayrak yarışlarının izlemek başka bir tat verir bana .

Bugün Atletizmin son günüydü .

TV. başına geçtim izledim .

En son yarış kadınlar (4*400 )Bayrak yarışı yapıldı.

Hollanda’nın 1. Olduğu yarışta son koşucu Femke Bol un son 25 Metre de 3. Sırada iken yarışı ve ipi göğüslemesi muhteşemdi …

Tamda bu nedenle ;

Duygularımı yansıtmak ve Atletizm seyretmenin Dünya Şampiyonalarının önemli bir ‘spor dalı ‘ olduğunu bu gece söz etmek istedim …

Ayrıca : Bu yarışların yapıldığı stadyum da her gün 25-30 bin seyircinin buluşması , Ülkenin Atletizme verdiği önemin göstergesidir …

“Varsa yoksa Futbol ! – Futbolla yatıp Futbolla kalkmak yerine ?! “

Veleybolda kızlarımızın başarısı yanında , Atletizm dalında ve diğer bireysel sporlarda geçmişte başarılı bir Mehmet Yurdadön , Veli Ballı , Süreyya Ayhan ve diğer isimlerini sayamadığım başarılı sporcular ın yetişmesi çok önemlidir .

Bu şampiyonada Hindistan – Pakistan gibi ülkelerin sporcuları bile bu yıl derece yaptılar ve Şampiyon oldular .

Devşirme – İthal sporcu yerine , kendi gençlerine önem vermeli/desteklenmelidir …

Bu anlamda:

Futbolun Simsarlar (!) tarafından yönetildiği bir futbol liği izlemek yerine , amatörce – bireysel yapılan sporları ve özellikle Atletizmi izlemek bir başka oluyor…

Not: Unutmadan 18-20 yaşlarında 100 Mt. 11.00 Sn. e yakın derecede koştuğumu anımsıyorum .

Rivayet : İyi bir Sprinter olduğum yönünde .