Dünya futboluna damga vuran Video Assistant Referee yani kısaca VAR,
futbolun seyir zevkine olumsuz etki yaptı. Golü atan sevinemezken, golü yiyen de bir çok duygu çatışması içerisinde kaldı. Futbola adalet getireceği ileri sürülen VAR Sistemi maalesef bir çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Türkiye gibi demokrasinin içselleştirilemediği, kolay ve haksız kazancın tolere edildiği, her türlü üç kağıtçılığın genel kabul gördüğü ülkelerde, bu sistem bazı çevrelerin elinde adeta kin ve intikam aracı haline gelirken, sistemin başındakilerin meşrebi doğrultusunda, puan veya puanlar el değiştirdi. Geçmişte “Şike” veya “Teşvik pirimi” lafları, uzun süre spor kamuoyunda tartışılırken, şimdeler de VAR eskiye rahmet okuttu. Öyle ki; bırakın adalet getirmesini, her türlü olumsuzluğun sebebi haline geldi. Tüm futbolseverlere, “VAR’sın olmasın!” dedirttirdi. Adana Demirspor – Beşiktaş maçının ardından, Mavi Lacivertli takımın maçlarında enterasan düdükler çalınmaya başlandı. O maçta yaşananların ardından Başkan Murat Sancak’ın açıklamaları, ülke gündemine “bomba” gibi düşmüş, uzun süre spor kamuoyunda tartışılmıştı. TFF dükalığının sırça köşkünde neler döndüğü, hangi ayak oyunlarının oynandığı, kimlerin birilerinin altını oyduğu, gazeteci-hakem ve gözlemci eskilerinin hangi kumpaslar içinde olduğu, bu kirli futbol ailesinde siyasilerin rolünün ne olduğu sıkça tartışılırken, birbiri ardına dosyaların kapağı açılıp kirli ilişkiler ortalığa saçılmıştı. Son olarak MHK’nin, TFF’nin de onayını alarak gerçekleştirdiği ve deprem etkisi yaratan Hakem Kıyımı, şüphelerin gerçeğe dönüştüğü yorumlarına yol açtı. Her ne kadar MHK’nin başı (!) yaptığı açıklamada, hakem kıyımını, “çok uzun süredir planlıyorduk, bugüne denk geldi. Hakem arkadaşlarımızın belirtilen ithamlarla ve yorumlarla ilişkisi yok” dese de yaptığı açıklamaları, yangını söndürmeye yetmedi. Hakem kıyımına tepki gösteren Mete Kalkavan istifa ederken, Perşembe günü Avrupa’da maç yöneten Halil Umut Meler ile Arda Kardeşler de MHK’den kendilerine maç verilmemesini istedi. Ancak her ne hikmetse; Adana Demirspor – Sivasspor maçında VAR’ın başına Halil Umut Meler atandı… Ligde gerek üst sıraları ve gerekse de küme düşme potasındaki takımları yakından ilgilendiren Adana Demirspor – Sivasspor maçına, Meler’in başında olduğu VAR damga vurdu. Zaten gergin olan, maç boyu hakemi baskı altına alan, küme düşmeme mücadelesi veren Sivassporlu futbolculara tolerans gösteren, kartlarını kullanmaktan imtina eden maçın hakemi, kendi gördüğünü çalmaktan korkar durumdaydı. Süper Ligde ilk kez maç yöneten Çağdaş Altay, adeta sigaya çekildi. Gördüğünü çalamaz hale geldi. Kenardan fırça yedi. Sivassporlu futbolcuların baskısı altında kaldı. VAR tarafından fırçalandı. Çaldığı düdüğe sahip çıkamadı. Adeta maçı katletti. Yaşananlara bir anlam veremeyen Adana Demirspor Teknik Direktörü Montella da maç sonu açıklamasında bu duruma tepki gösterdi. Montella, Başkan Murat Sancak’ın hakemlerle ilgili açıklamalarından sonra hakem camiasının maç yönetim şeklinin değiştiğini, olumsuz hakem tutumlarından futbolcuların da olumsuz etkilendiğini söyledi. El hak doğru! Adana’ya gelen her takım adeta futbolu katlediyor. Maçın boşluklarına sığınıyor, yerden kalkmıyor, hakemi baskı altına alıyor, gerginlik yaratarak Mavi Lacivertli futbolcuların moralini bozmaya çabalıyor. Bir anlamda çirkeflik yaparak, hakemi ve VAR’ı da yanına alarak puan veya puanları almaya çabalıyor. Maça gelince; Son haftalarda tüm bu yaşananların Adana Demirspor’u olumsuz etkilemesinin yanı sıra Teknik Direktör Montella’nın da formsuz olduğu da bir gerçek. Oyuna müdahalelerde ve oyuncu değişikliklerinde de geç kalan Montella’nın rotasyonu tepki çekiyor. Kazanan kadroyu bozarak, hafta içi antrenmanlarda iyi bir görüntü veren futbolculara inanıp, maç kadrosunda değişikliklere giden Montella, kendisini de boşa düşürmüş oluyor. Sivasspor maçında oyun kurucu Gökhan İnler’in yerine sadece kesici özelliği olan Sinan’ı ve Stamboli’yi birlikte kullanan Montella; koskoca bir ilk yarıyı çöpe atmış oldu. Her an skoru değiştirebilecek ve takımı karşı kaleye en hızlı şekilde götürebilecek Vargas’ı kenara alıp Belhanda’yı oyuna sürmek teknik adam yanlışı olarak dikkat çekti. Ayrıca Belhanda’da bu kadar ısrar da anlamsız. Aidiyet duygusundan yoksun, takım arkadaşlarıyla iletişimsiz, saha içinde vurdumduymaz, gamsız bir Belhanda’nın bu takıma yapacağı katkı yok. Sivasspor maçında oyuna girdikten sonra boş kaleye kaçırdığı ve kendisinin de inanmadığı vuruşun ardından bir de cezasahasına gelip penaltıya sebep olarak, arkadaşlarının emeğine ihanet etti. Bu arada Demirspor’un sol kanadında görev yapan Kaan Kanak da takımın en zayıf halkası konumunda. Yerine alınan Alper de istenilen verimden uzak kalınca, Mavi Lacivertli takım bu kanattan açık vermeye devam ediyor. Rakip de bu kanattan bindirmeler yapınca, Demirspor’un defans kurgusu dağılıyor. Sağ kanatta Svenson’la önlü – arkalı oynayan Yunus’un ikinci yarıdaki bindirmeleri ile Demirspor adeta tek kanatlı uçak görünümünde kaldı. İlk yarıda etkisiz olan Yunus ikinci yarıda skorun 2-2’ye gelmesinde önemli etken oldu. Maç boyunca sol kanattan ceza alanına tek bir olumlu orta yapılmazken, ileride Balotelle ile birlikte ileri ikiliyi oluşturan Birkir Bjnarson, yırtıcılıktan uzak bir görüntü sergiledi, etkisiz kaldı. Asamolanga değişikliği ise geç kalınmış bir hamle oldu. Oyunun 10 dakikalık uzatma bölümü ise Sivassporlu futbolcuların oyunu soğutma çabalarıyla heba edildi. Bu arada; Djokovıc, Alper, Loic Remy, Erhun Öztümer gibi devre arası yapılan transferlerin takıma katkı koymadığını söylemek sanırım yanlış olmaz. Sergilediği mücadeleci ve göze hoş gelen futbol ile spor kamuoyunun sempatisini kazanan ve Başkan Sancak’ın deyimiyle, “herkesin ikinci takımı” haline gelen Adana Demirspor eski görüntüsünden uzak kalırken, Avrupa fırsatını da Kağ Dağı’nın ardında bırakmaya başladı.