Evinde bileği bükülmeyen, oynadığı 9 maçtan 6 galibiyet 3 beraberlik çıkaran ve 21 puan toplayan Adana Demirspor, Giresunspor karşısında yenilmedi ama 2 puan kaybetmiş oldu.

Zirve mücadelesi yapan Şimşek; 90 dakika boyunca üstün oynadığı maçtan 1 puanla ayrıldı.

Yüzde 75 topla oynama oranına sahip olan Demirspor, ligin en iyi defans yapan takımı karşısında oyunu kanatlara yıkıp, sahanın enini genişletemeyip, oyunun boyunu uzatınca Giresunspor’un kapalı defansını açamadı.

Rodrigues ve Yusuf Sarı’nın kenardan getirdiği ve uzak direğe kestiği birkaç orta ise kimsenin olmadığı yerlere gitti. Cezayayı üzerinde kazanılan toplarda, kaleyi karşıdan gören pozisyonlarda Demirsporlu futbolcuların adeta eli ayağına dolaştı.

GİRESUNSPOR OYUNU ÇİRKİNLEŞTİRDİ

Küme düşme potasına girmemek için geride kapanan, sprinter özelliği olan oyuncularıyla defansın arkasına uzun top atan Yeşil-Beyazlılar, Gökhan’ın yaptığı pas hatasıyla başlayan atakta, Rodrigues’in cezaalanı içinde topun eline çarpmasıyla penaltı kazandı. 13.dakikada Bajıc’ın penaltısıyla öne geçen Giresunspor maçın geride kalan dakikalarında skoru koruma adına oyunu çirkinleştirdi.

Her iki yarıda 8’er dakikalık uzatmayla birlikte neredeyse 110 dakika oynanan karşılaşmada, topun oyunda kalma süresi 55 dakika oldu….

Rakip takımın kalecisi ilk dakikadan itibaren her aut atışında zaman çalmaya başladı. Hakem Yasin Kol; başta kaleci Onurcan olmak üzere Giresunsporlu futbolcuların zaman çalma çabalarına seyirci kalarak, rakibin ekmeğine yağ sürdü.

İYİ Kİ ERTAÇ VAR…

Kaleci Ertaç; her maçta kalesinde çok önemli işler yaparken, Giresunspor karşısında defansın neredeyse orta sahaya yakın oynaması nedeniyle adeta libero gibi oynamak zorunda kaldı. Sprinter özellikli Giresunspor forvetleriyle birebir pozisyonda karşı karşıya kalan Ertaç, mutlak gol pozisyonlarında gole geçit vermedi.

Solda oynayan Rodrigues kanatlardan çok top taşımasına rağmen, penaltı pozisyonunun ardından hırs yaptı, aklını ayaklarıyla birleştiremeyince strese girdi. Uzaktan şut denemelerinde ya rakibe takıldı ya da dağları taşları vurunca, başarısız oldu. ‘Kontrolsüz güç, güç değildir’ derler. Rodrigues’in çabası da faydadan çok zarar verdi.

Sağda Swenson her maç aynı düzeyde. Koşuyor, kanat bindirmeleri yapıyor, orta kesiyor, mücadele ediyor.

Semih ve Manev’den oluşan stoperler ise arkaya adam kaçırdı. Bloklararası daraltılınca, Giresunspor’un sprinter özellikli forveti en az 4 pozisyonda kaleci Ertaç ile karşı karşıya kaldı.

İlerleyen yaşı nedeniyle ağırlaşan Gökhan pas hatalarına devam ediyor. Kapanan rakip karşısında geriye gelip top alıp, düzeltip, birkaç metre sürdükten sonra pas alış verişinde bulunurken, rakip defans göbeği kapatıyor. Geride daha iyi bir savunma bloğu oluşturuyor.

Ankaragücü maçında kaptırdığı toplar, Demirspor kalesinde gol tehlikesine yol açan Gökhan, çok koşan ve ilk toplara basan Giresunsporlu hareketli orta saha karşısında pas hatalarıyla rakibe avantaj sağladı.

N’daye gerçek yerinde oynamazken, yine de özveriyle mücadele etti. Koştu, rakibe pres yaptı, top kazandı, golünü de kaydetti.

Stamboli vasatı aşamadı. Beklenilen performanstan uzaktı. Montella 61.dakikada oyundan alıp Bjarnson’u ileri sürdü.

Cezası nedeniyle Ankaragücü maçında oynamayan Belhanda, Giresunspor maçında her zamanki umarsızlığındaydı. Maç boyunca eli belinde gezdi. Bazı pozisyonlarda topu süsleyip kahraman olmak istedi ama yanına yanaşıp pas alıp verecek adam bulamadı.

Rakip oyuncuların presi, hareketli oyunu, defansın ortasını iyi kapaması ve kompact oynaması nedeniyle kazanılan serbest vuruşlar beklenen tehlikeyi yaratmadı. Çoğu zaman kontrataklara yol açtı.

Emre Akbaba topla fazla buluşmamasına rağmen, gol pozisyonlarına girdi. Ancak altı pas içinde önündeki topu yarı voleyle üst direğe nişanlaması takımını bir golden etti. Uzaktan şut denemeleri ise beklenen kalitede olmadı.

Gelelim Yusuf Sarı’ya!

Ankaragücü maçında takımını 1-0 öne geçiren golü atan Yusuf Sarı adeta çalım hastası. Gölgesine bile çalım atıyor. Ayağında topu çok tutuyor, adam eksiltme sevdasına kapılıp, rakip savunmanın toparlanmasına fırsat veriyor.

Kahraman olmak için çabalayan, ayağına aldığı her topu ezen, pas vermesi gereken yerde şut atan, önü boşken kaleyi karşıdan gördüğü pozisyonlarda cılız ve hedefi bulmayan şutlar atan Yusuf Sarı’nın, kendisine yapılan faul sonrası rakibe tekme atması ise affedilir gibi değil.

Direkt kırmızı kart görmesi gerekirken, ikinci sarı karttan atılması ise şansıydı.

BELHANDA’YA TEPKİ!

Oyunla hiçbir bağı olmayan Belhanda, 80.dakikada Giresunsporlu 10 numaralı Serginho’nun yerine 50 numaralı Kadir değişikliğinde, tabelada 10 numarayı görünce hızla soyunma odasının yolunu tuttu. Bir anda sahada 1 kişi eksik kalan Adana Demirspor’da teknik heyet Belhanda’yı yeniden oyuna sokabilmek için büyük çaba harcamak zorunda kaldı.

Maç seçtiği eleştirilerine maruz kalan Belhanda’ya tepki gösteren tribünler, bu oyuncuya 90 dakika nasıl tahammül edildiğini anlayamıyor.

KENAR YETERSİZ!

Adana Demirspor benci, istenilen kaliteden uzak. Geçtiğimiz sezon başarılı olan Balotelli-Vargas-Yunus üçlüsünü arayan Demirspor bu sezon yokluktan dolayı 4-6-0 saha dizilişiyle oynamak zorunda kaldı. Stoper mevkiinde geriden oyun kuran Samet ve Talha’yı da kaybeden Şimşek; bir tek kalede Muriç’in yerine gelen Ertaç’la teselli oldu.

Gulbradsen’in ve Onyekuru’nun sakatlığı da Teknik Direktör Montella’nın elini kolunu bağladı.  Oyuna sonradan giren Bjarnason istenilen forvet değil ama yokluktan idare ediyor. Berk ise Süper Lig için yetersiz. Gökhan Töre ise istenilen kıvamda değil, zaten çok az süre aldığı ve rakip kapandığı için etkili olamadı.