Geçtiğimiz günlerde Adana Demirspor’un kötü gidişatını dile getirip yazdığım yazılardan sonra Sayın Murat Sancak’tan gelen bir twit mesajını okuyucularımla paylaşarak ‘Murat Sancak ben buradayım, sen neredesin?’ diyerek bir yazı kaleme almıştım.
Yazıdan sonra Sayın Sancak beni arayarak takımla ilgili düşüncelerini, bugüne kadar yaşanan gelişmeleri anlatıp özveride bulunma adına neler yaptığını anlattı.
Demirspor için evini haciz ettirdiğini, Beşiktaş ve Hatay maçları için prim verdiğini, bu saatten sonra Demirspor’a asla başkan olmayacağını ancak bir yere de gitmeyeceğini söyledi.
Takımı Kıbrıslı bir iş insanının satın almak istediğini, ancak bu iş adamının arkasında Yunan Bahis Çetesi’nin olduğunu öğrenip takımı satmadığını belirtti Sayın Sancak.
Sancak’ın anlattıklarını dinlediğimde Metin Korkmaz’ı da samimi bulmadığını anladım.
Demirspor’a başkan olurken herkesin kendisinden ‘TIRTIKLAYACAĞI’ limitlerini bilerek onlarla yola çıktığını, limitleri ölçüsünde kendisini tırtıklamalarına izin verdiğini ve bütün bu tırtıklayanların gemiyi terk ederek kendisine düşman kesildiğini anlatıp aslında bir anlamda da özeleştiri yaptı.
Adana’da kimsenin kendisinden daha çok Demirsporlu olamayacağına inandığını belirten Murat Sancak, para harcayarak, maddi ve manevi zararlarına rağmen hala Demirspor için para akıtmaya çalıştığının altını çizip bazı isimlerlerin de boş konuşarak kendisinin üzerinden prim yapmaya çalıştığını vurguladı.
‘Borç ise benim borcum’ diye başlayan cümlenin arkasından bana ‘Sen Demirspor için evini ipotek ettirir misin?’ diye sordu Sayın Sancak.
Bu soru bir sitemdi aslında. Ben de kendisine yanıtımı verdim elbette…
Yönetime girmek için af edersiniz ‘kıçımı yalayanlar’ kıçları zora gelince teker teker kaçtılar diyerek bazı isimlerin vefasızlığından dem vurdu Sayın Sancak…
Demirspor’a başkan olmanın kendisi için lüks bir harcama olacağını bilerek bu yola çıktığını, Zeydan Karalar hariç hiçbir belediye başkanının Demirspor’a yardımcı olmadıklarını ancak Demirspor maçları üzerinden ve takım üzerinden kendilerine her daim prim yapan davranışlardan da kaçınmadıklarını söylediği belediye başkanlarına da sitem etti Sayın Sancak.
Sayın Sancak ile uzun bir sohbet etme imkânı buldum telefonda. Sitemleri vardı, takımla ilgili bazı önemli bilgileri aktardı ama bunları da buradan yazmanın doğru olmadığını düşündüğüm için yazmak istemiyorum.
Netice itibariyle benim ‘Ben buradayım sen neredesin Sayın Sancak?’ başlıkla yazıma cevaben ‘Ben buradayım, bir yere gittiğim yok. Daha bugün UEFA’ya para gönderdim’ diyerek cevap vermiş oldu.
Sayın Sancak’ın aktardıklarını da okuyucularımla paylaşmak istedim.
Ne diyeyim, Allah Demirspor’un ve Murat Sancak’ın da yar ve yardımcısı olun…
ÖZCAN ALADAĞ