Adana Demirspor yeni sezonun 2.haftasında 15 bine yakın taraftarı karşısında adeta coştu.

Her hattıyla mükemmel bir futbol sergileyen Mavi Şimşek, baştan sona üstün götürdüğü karşılaşmadan 3-0 galip ayrıldı.

Sivasspor karşısında sahanın her bölgesinde rakibe baskı yapan, oyunun kontrolünü elinde tutan, ayağa paslarla presi kırıp, akın geliştiren Mavi-Lacivertliler; attığından fazlasını kaçırdı.

Maça; kalede Sertaç, geride Svenson-Samet- Rakıtsy-Rodrigues, ortada Onyekuru – Gökhan – Ndaye ve Akiltola, ileride Belhanda ve Asamolanga ile başlayan Adana Demirspor, başlama düdüğüyle birlikte rakibi baskı altına aldı.

Sağlı sollu ataklarla rakibi bunaltan Şimşek; Akintola ve Onyekuru’nun kenarlardan getirdiği toplarla oyunu rakip alana yıktı. Özellikle sağdan Svenson ve Akintola’nın bindirmeleri, rakip defans kurgusunu bozarken, soldan Onyekuru’nun içeri driplingleri Asamolanga’yı gol pozisyonuna soktu ancak bu futbolcu halen hazır bir görüntü vermezken, bir çok pozisyonu harcamış oldu.

Geçtiğimiz sezon verimli olamayan Belhanda sezona iyi bir başlangıç yaptı. Giresunspor karşısında da gol sevinci yaşayan Belhanda; Sivasspor’u da boş geçmemiş oldu. Gökhan ile iyi bir uyum sağlayan Belhanda; ayağa paslarla rakibi oyundan düşürüp, sürpriz paslarla da arkadaşlarına pozisyon yarattı.

Sivasspor karşısında özlenen Akintola’yı gördük. Hatayspor forması altında sergilediği futbolu bir türlü yakalayamayan Akintola; dünkü futboluyla taraftarı eskilere götürdü. Sağ kanatta Svenson’a destek veren, zaman zaman kanattan içeri girip cezaalanında etkili olan ve golünü de kaydeden Akintola bu formuyla formayı vermez.

Solda Onyekuru ile önlü arkalı oynayan Rodrigues; beklenen bindirmeleri yapar gibi olduysa da defansın solundaki görevini eksiksiz yerine getirdi.

Giresunspor karşısında takımın son golünü kaydeden Onyekuru, Sivasspor’u da boş geçmedi. Solda etkili bir oyun sergileyen, topla içeri dripling yapan bu futbolcu Sivasspor karşısında etkili bir oyun sergiledi.

Samet ve Rakıtsky kırk yıldır birlikte oynuyormuş gibiydi. Özellikle Rakıtsyk çok başarılı bir oyun sergiledi. Çok koştu, rakibin yüzünü kaleye döndürmedi, pres yaptı, boştaki her topu süpürdü. Soldan bindirme yapıp, arkadaşlarına gol pozisyonu yarattı.

Kaptan Gökhan; ilerleyen yaşına rağmen kusursuz oynayan, sakinliği – tekniği ve oyun kuruculuğu görevini eksiksiz yapmasıyla takımın maestrosuydu. Oyunu istediği gibi yönlendirdi, tempoyu ayarladı, defansın arkasına ve arasına kontra toplar atarak, takımı pozisyona soktu.

Takımda aksayan tek nokta; Asamolanga’ydı. İyi niyetli çabası, mücadelesi, pozisyona girme becerisini bir türlü golle süsleyemeyen Asamolanga çizgi üzerinden kaçırdığı gollerle tribünleri şaşkına çevirdi.

Hakkında transfer dedikoduları dinmek bilmeyen tribünlerin sevgilisi Balotelli, oyuna girdikten sonra sahada kaldığı 14 dakika içerisinde Akintola’nın attığı golün asistini yaparken, sık sık rakip kaleyi şut yağmuruna tuttu.

Hafta içinde antrenmanlara başlayan Stamboli; sahada kaldığı süre içerisinde faydalı oldu.

Teknik Direktör Montella; Giresunspor karşılaşmasından gerekli dersi çıkarmış olacak ki; Sivasspor gibi etkili ayaklara sahip olan, sprinter özellikle futbolcuları bulunan rakip karşısında orta sahayı ayakta tuttu. Macera aramadı. Formayı hak edene verdi. Takım da 90 dakika üstün götürdüğü maçı 3-0 kazanmasını bildi.