Adana Demirspor’un içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan sonra Kulüp Başkanı Murat Sancak’ı ve yönetimini eleştiren birkaç yazı kaleme aldım. Yazılarımda Adana Demirspor’a kurtarıcı olarak gelip başkan olan ve sonrasında sahibi konumuna gelen Sayın Murat Sancak’ın ortalıkta gözükmediğini, kulüp maçlarına dahi gelmediğini, kulüp başkanlığını başkalarına emanet ederek takım üzerindeki ağırlığını koruduğunu dile getirdim.
Kulüp başkanı olduğu gün ‘Ölmediğim sürece, hayatta kaldığım sürece benden kimse Adana Demirspor’u bırakmamı düşünmesin’ diyerek verdiği sözü hatırlattım Sayın Sancak’a…
Takımı şirket haline getirip şirketin hisselerini alarak takımın sahibi olduğu günlerde gazetemizde yaptığımız ‘Demirspor şirketleşip Murat Sancak takımın sahibi oluyor’ uyarılarımızı hatırlatıp, o tarihte Murat Sancak’ın etrafında fır dönüp, nedimeleri gibi el bağlayanların, aynı uçakta birlikte seyahat edenlerinde bugün ortalıkta gözükmediklerine, takımın zor günlerinde hepsinin gemiyi terk eden kaptan misali olduklarına işaret edip düşüncelerimi aktardım.
Polanyalı futbolcununAdana Demirspo’a nasıl transfer edilip alacaklı duruma geldiğini UEFA borç listesinin belgesiyle ortaya koyarak Sayın Sancak ve diğer kulüp başkanları olarak gözüken isimlere ‘Kamuoyuna bu bilgileri açıklayın’ diye çağrıda bulundum.
Sayın Sancak günler sonrasında bana twiter hesabından mesaj gönderip aynen şu cümleleri kullanıp yanıt vermiş.
“Günaydın yedi yıldır neredeydin? Şimdi mi aklına geldi? Merak etme, aldığımdan daha az borcu var”
Ben bugün siz kıymetli okuyucularıma ve Sayın Sancak’a bu yanıtı üzerinden cevap verip okuyucularımı da bilgilendirmek istiyorum.
Sayın Sancak, ‘Ben Adana’dayım da siz neredesiniz?’
Sayın Sancak, ‘Eskort araçlar ile padişah gibi karşılandığınız günlerden bugün ortalıkta gözükmeyen duruma gelirken de ben Adana’daydım. Bugün de Adana’dayım. Sizin Adana Demirspor’u kulüp başkanı olmanızı isteyenlerin sizi ikna ederek Adana Demirspor için yola çıktığınız günlerden yıllar öncesi şahsım olarak Adana Demirsporluyum. Günlerce Demirspor’un 3.Ligde mücadele ettiği dönemlerde takımla deplasman maçlarına giden, televizyonda spor programlarında takım için çaba sarf eden birisiyim.
Siz bunları bilmezsiniz ama etrafınızdaki insanlara sorarsanız onlar benim Demirspor’luluğumu ve Demirspor için yazdığım yazıları, yaptığım haberleri çok yakından bilirler.
Durup dururken bir gece rüyanıza girip ‘Adana Demirspor’a gidip başkan olayım’ diye bir kararınızın hâsıl olduğunu düşünmüyorum. Ailenizin Demirspor’a kulüp başkanı olduğunuz günlerde AK Parti Hükümetine olan yakınlığı ve ticaretteki konumunu gözümüzün önüne getirdiğimizde, şahsım adına ‘Varsın Sayın Murat Sancak ve Sancak Ailesi Demirspor’a yardımcı olsun’ diyerek Demirspor adına sevinip bu oluru kafamızda vermiştik.
Ama nereden bilebilirdik ki, takımı şirket haline getirip sonrasında da takımın sahibi olacağınızı!
Demirspor’un şirket haline getirilmesine ait çalışmaları Ticaret Sicil Gazetesi’nden öğrenip ilk haber yaparak sizin takımın sahibi olacağınızı Adana kamuoyuna ilk aktaran gazetede Çukurova Barış Gazetesi’dir. O gün haberimizde ‘Bu takımın şirket olması doğru değildir’ diyerek tepki de gösterdik. Lakin o gün etrafınızdakilerin sessiz kalması nedeniyle iş bitip şirket kurulup hisselerin tarafınızca alınmasından sonra haberdar olduk. O günün nedimeleri maalesef sessiz kalmışlardı.
Hoş, paranızda gözümüz yok. Harcamışsınız, takımın sahibi olmuşsunuz. Şimdi de ‘şunu verirseniz veririm, bunu verirseniz veririm’ diyerek kafa bulur gibi Demirspor’u kurtarmak adına hareket edenlere de sosyal medya üzerinden yanıt veriyorsunuz.
Bana da bakın GÜNAYDIN’ çekmişsiniz.
Ben erken uyanan ve sabah işe erken gelen biriyim. Sizden önce bana günaydın çeken çok dostumuz, arkadaşımız var. Sizin günaydınınızı almayayım.
Asıl size günaydın Sayın Sancak…
Sanırım siz geç yatıp geç uyanan birisiniz…
Sosyal medya açılan sohbet odalarındaki konuşmalarınızı dinleme fırsatım oldu. Yemek yemek için gittiğiniz kebapçıları, şırdancıları, börekçileri, Ankara’ya gittiğinizde uğrak verdiğiniz yeme ve içme merkezlerinin isimlerini ve adreslerini vererek Adana’dan uzak olduğunuzu, takımın maçlarına dahi gitmediğiniz beyan ediyorsunuz. Bizler de bunu sizin ağzınızdan dinleme fırsatı buluyoruz.
Bakın takımın durumu hiç iyi değil. Ligde kötü günler yaşıyor. Genç çocuklar bu takım için bütün varını yoğunu ortaya koyuyor. Takım 2 maçta galip gelince sosyal medya hesabından fotoğraf paylaşarak ‘Sevinç’ görüntüleri yayınlıyorsunuz. Keşke arşivdeki sevinç görüntüleri yerine maçtan sonra soyunma odasına girerek yeni fotoğraf çektirip, takımı yalnız bırakmadığınızı ortaya koyarak bizlere bu görüntüleri aksettirseydiniz.
Neyse buna da şükür!
Netice itibariyle, Sayın Sancak ben Adana’dayım. Adana Demirspor sevgimiz sizden önce de, sizden sonra da devam edecek. Siz kulüp başkanı olmak için yola çıktığınızda dün vardınız, bugün varsınız, belki yarın yoksunuz!
Ama biz buradayız. Demirspor’un haberlerini yapıyoruz, takımın bu hale gelmesine üzülüp çözüm yolu bulmak adına gazetemizin sütunlarını seferber ediyoruz.
Bana günaydın çekip takıma yaptığınız harcamayı, ödediğiniz borçları açıklayarak, şuan borcunuzun daha az olduğunu beyan etme yerine, yarına dair Adana Demirspor’un akıbeti hakkında şahsıma mesaj göndermiş olsaydınız daha ikrama geçerdi.
Ekonomin bozulmuş olabilir. Para harcayacak durumunuz olmayabilir. Ki öyle de…
Bu demek değildir ki, Adana Demirspor’un ne hali varsa bundan sonra görsün!
Bu Adana halkı, Demirsporlular bu takımın kurtuluş reçetesini yazar, hiç merak etmeyin…
ÖZCAN ALADAĞ