Adana Demirspor 33 bin taraftarı önünde konuk ettiği Galatasaray karşısında 1 puana razı oldu. Maça her iki takım da 4-2-3-1 dizilişiyle başladı. Seyir zevki, heyecanı, tribünlerin coşkusu, ikili mücadelelerin kora kor oluşu, takımın bu maça lider çıkması; maçın atmosferini büyük ölçüde artırdı, hakem için maçı zorlaştırdı.

Günler öncesinden Adana’yı saran heyecan dalgası, zorlu maçın biletlerine ilgiyi artırdı. 33 bin bilet 1 saatte tükenince, Büyükşehir Belediyesi Merkez Park’ta, Yüreğir Belediyesi ise Millet Bahçesi’nde onbinlerce taraftarı bir araya getirdi.

Maça gelince;

Sahanın her bölgesinde topa sert ve etkili bir mücadele gözlendi. Birbirini kontrol eden her iki takım da bloklararasını birbirine yakın tutup, arkaya ve aralara adam kaçırmamaya gayret etti vekorakor bir mücadele sergiledi. Orta sahada iki takım futbolcuları topa sert girerek, adeta savaştı ve etkili olmaya çalıştı. Zaman zaman kale önü fırsatları yakalayan iki takım da istedikleri golü bulamadı.

Adana Demirspor özellikle Belhanda’nın liderliğinde Onyekuru ve Emre Akbaba ile 2.bölgede topu alıp, kanatlara taşıyıp, aralara giren sürpriz adamlarla gol kovaladı. Ancak üç futbolcu da vasatı aşamadı. Her iki yarıda mutlak gollük 2 şutta da Muslera inanılmaz kurtarışlar yaparak kalesini gole kapadı.

Ofansif ağırlıklı Adana Demirspor’a karşı topu yere indirip ayağa pas yapan, ikiye birlerle adam eksiltmeye çalışan rakip orta sahanın deneyimli oyuncuları; 3.bölgede bekleyen Yunus ve Kerem’i topla buluşturmaya çalıştı.

Kerem topu ayağına aldığında tehlikeli olurken, Yunus eski günlerinden uzak görüntü sergiledi. Cezayayı üzerinden boş durumda topu direğin üstünden dışarı yollayarak mutlak bir golü harcadı.

Milli maç arasını iyi değerlendiren konuk takımın hocası Okan Buruk; ofansif ağırlıklı futbol oynayan Adana Demirspor karşısında dersini iyi çalışmıştı. Nitekim; Galatasaray maçın son bölümlerinde oyunu rakip alana yıkmasına, 20 kez cezaalanı içinde topla buluşma fırsatı bulmasına rağmen, Kaleci Ertaç’ı ve savunmanın başarılı ikilisi Semih ve Samet’i geçemediler.

Stamboli’nin oyundan atılmasının ardından maçın son 30 dakikası konuk ekibin baskısı altında geçse de,geriye çekilmeyen, galibiyet isteyen, liderliği korumaya çalışan Adana Demirspor kontrataklarla gollük fırsatlar yakaladı, ancak son vuruşlar ve final paslarında etkisiz kaldı.

Kaleci Ertaç; geriden ayağa paslarla oyunu başlatırken, baskı altında topu kanatlara uzun yollayarak, savunma arkasına ve aralara koşular yapmaya çalışan Onyekuru ve Yusuf Sarı’ya ulaştırmaya çalıştı. Zaman zaman da topla ileri çıkıp, topu 3.bölgeye yolladı. Ancak 3.bölgede çoğalamayan forvetsiz Adana Demirspor’un;  Belhanda’nın ayaklarına bağladığı umutları boşa çıktı.

Son üç yıl kenarda unutulan, zaman zaman oyunun son anlarında forma bulan, orta saha oyuncusu olmaya evrilen Semih Adana Demirspor’damaçın en iyisi olarak göze çarptı. Rakıtsky’nin ağır ve tek hamlelik oyuncu olması, gördüğü kartlar sonrası formayı kapan Semih, Samet ile iyi bir tandem oluşturdu ve rakip ataklarda alanını iyi kapattı.

Sağda Svenson ve solda Rodrigues rakip atakları karşılamada başarılı olurken, Yusuf Sarı ve Onyekuru’nun geriye dönüşleri sıkıntılı olduğu için ataklara katılamadılar.

Forvet arkası oynayan Emre Akbaba ve önündeki Belhanda bu maçta güçsüz görünürken, Torreira-Mertens ve Midsjo karşısında boş alan bulamayıp, her topu rakibe kaptırdı.

Orta sahanın çalışkan ismi Ndiaye ve Stamboli çok koştu, ikili mücadelelere girdiler ve genelde de başarılı oldular. Ancak Stamboli 64.dakikada acemice rakibe müdahalede bulunup, rakibin ayağına basınca ikinci sarıdan kırmızı kartla oyun dışı kaldı.

Sağ kanatta oynayan Yusuf Sarı topu kenarlara taşıyıp oyunun boyunu genişletirken, solda Onyekuru topla içeri dripling yapmaya çalıştı ancak her iki futbolcu da başarılı olamadı.

Teknik Direktör Montella, etkisiz Emre Akbaba’nın yerine maçın 60.dakikasında Assombalonga’yı oyuna sürdü. Ancak kırmızı kart sonucu Mavi-Lacivertliler sahada bir kişi eksik kalınca Assombalonga ileride yalnız kaldı, topla buluşamadı.

64.dakikada Stamboli’nin kırmızı kartla oyun dışı kalmasıyla orta sahada oyunu kontrol edecek, topu tutup takımı rahatlatacak lider oyuncu olarak 69.dakikada Gökhan İnler’i oyuna alan Montella; aynı dakikada Onyekuru’ya da kement atıp Akintola’ya forma verdi.

82.dakikaya kadar Belhanda’ya tahammül eden Teknik Direktör Montella oyunun son bölümlerinde Gulbrandsen’i oyuna alarak, bu hamlesiyle beklentilerin aksine geriye çekilmek yerine gol arayışına girdi.

Sahada bir kişi eksik olmasına rağmen Mavi-Lacivertliler, oyunun sonlarında kontrataklarla etkili oldu. Özellikle Akintola kanadında iyi işler yaptı. Adam geçti, topu çizgiye taşıdı, topla dripling yapıp cezaalanına sarktı. Ancak final paslarında başarısız olunca arzulanan, beklenen gol gelmedi.

EMRE-BELHANDA-ONYEKURU

Hafta içinde rakip Galatasaray’ın VAR hakemi ile ilgili itirazlarının yanı sıra Beyaz TV’de anlamsız şekilde başlatılan “Eski Galatasaraylı futbolcular bu maçta yetersiz olacaklar” mealindeki yayınları, Başkan Murat Sancak’ın Ahmet Çakar’a tepkisi; haftanın polemiği olmuştu.

Nitekim maç sonunda Hürriyet Gazetesi yazarı Süleyman Rodop; “Eski Galatasaraylı Belhanda-Emre Akbaba ve Onyekuru bu yayınlardan dolayı baskı altında kaldılar mı?” şeklindeki sorusuna, Teknik Direktör Montella yanıt vermeyerek sessiz kaldı.

Tribünler ise Ndiaye hariç diğer Galatasaray’lı eski futbolcuların etkisiz futbolunu bu yayınlara bağladı.

Maçın hakemi genelde ortada bir maç yönetirken; Galatasaray ataklarında cezaalanı sağ ve sol çaprazında ikili mücadelelerde insiyatifini Galatasaray’dan yana kullanıp, frikikler yarattı. Maçın ilk yarısının sonlarında 43.dakikada Stamboli’ye gösterdiği sarı kart ağır olarak değerlendirilirken, bu futbolcunun 64.dakikadaki hamlesinde de ayağa basmayı ikinci sarı kart ve dolayısıyla kırmızı kartla cezalandırdı.