Ligde 34.hafta geride kaldı…Ligin yeni takımı olan Mavi-Lacivertliler; beklentileri de aşarak ilk 5 içerisinde yer aldı.Oynadığı göze hoş gelen futbolla taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı.

Başkan Murat Sancak’ın da sıkça dile getirdiği gibi, “Herkesin ikinci takımı olacağız” sözü, bir anlamda gerçek oldu.Adana Demirspor’un maçlarını izleyen futbolseverler; Premier Lig ve La Liga’dan örnekler izlemeye başladı.

Şimşek; üzerine gelen, açık futbol oynayan takımlar karşısında çok güzel futbol sergiledi.

Kapanan takımlar karşısında zorlansa da; başarılı oldu.

Bu durumu iyi bilen Adana’ya gelen her takım futbolcusu; oyunu soğutmaya gayret etti, yerden kalkmadı, oyunun boşluklarına sığındı… Kısacası topun oyunda olduğu süreyi kısaltmaya çalıştı.

Mavi-Lacivertliler bu takımlar karşısında gerçek futbolunu sahaya yansıtamadı. Genel puan kayıpları da bu takımlar karşısında gerçekleşti. Mesela; küme düşen Malatyaspor karşısında içeride ve dışarıda yenilmekten kurtulamadı.

Spor basını tarafından ligde kollandığı sıkça ifade edilen, maçlarında aldığı skorlardan bağımsız olarak hakem hataları ile öne çıkan Trabzonspor; her ne kadar güzel futbol sergileyip, iyi oyunculardan kurulu olsa da, kollanma noktasında epey mesafe katetmiş durumda.

Ligin dişli takımlarından Adana Demirspor karşısında son 4 haftayı beraberlikle kapatıp, takipçileriyle arasındaki puan farkı kapanan Bordo-Mavililer, bir kez daha hakem himmetiyle zor maçı kolaya çevirdi.

Maçın henüz 2.28 saniyesinde komik ve bir o kadar da berbat bir penaltı kararı, ardından her iki takım futbolcularının da atış öncesi cezasahasına girdiği ve rakip futbolcunun gol vuruşunu engellediği gerekçesiyle penaltı tekrarı, ardından 7.dakikada kullanılan penaltıyla skorun 1-0’a gelmesi; ülke genelinde tartışmaları da beraberinde getirdi.

Bir kez daha söylemek gerekirse; kadro yapısı itibarıyle ve 3 Büyüklerin finansal ve idari anlamda sıkıntılar yaşadığı ligde, Trabzonspor’un zaten kollanmaya ihtiyacı yok. Uzak ara lider ve şampiyonluğu garanti…

Ligin gidişatını olumsuz etkileyen, futbola ihanet eden gerek TFF ve gerekse de MHK, zaten yönetemediklerini istifa mekanizmalarını kullanarak itiraf ettiler. 13 hakemin sözleşmesini iptal ettiler, sonrasında Tahkim bu hakemleri haklı buldu, sözleşme iptalini iptal etti.

Yaşanan kaosun ardından, bir de yayın ihalesini gerçekleştiremeyince önce TFF Başkanı ardından MHK Başkanı istifa etti. Her iki Başkan da ballı böreği, kaymaklı kadayıfı durduk yere bırakır mı? Onlar da biliyor, koltuğun altı pislendi… Pisliğin üzerinde daha fazla oturulmuyor…

Şaibenin damga vurduğu ligde son 4 haftaya girildiğinde; şampiyon olan da, düşen de, Avrupa Kupalarına gidecek olanlar da yüzde yüz hak ederek bu başarıya ulaşmadı.

MAÇ BAŞLAMADAN BİTTİ!

Maçın başındaki trajikomik ve bir o kadar da düşündürücü hakem faciasının ardından; Trabzonspor karşılaşmasını fazlaca değerlendirmek ve tek tek oyuncular, saha dizilişi ve teknik-taktik konuşmaya gerek yok diye düşünüyorum.

Maça adeta 1-0 geride başlamayla, 0-0 başlama arasında çokça fark var.

Maç öncesi teknik-taktik söylemler 1-0’ın ardından çöpe giderken, moral-motivasyon olarak yıpranan, hakeme güveni kalmayan oyuncuların maça konsantrasyonu da haliyle mümkün olmadı.

Teknik Direktör Montella’nın maç öncesi planları; 2.dakikadaki penaltıyla güme gitti.

Sonraki dakikalar oyuncuları yeniden maça döndürebilmek çabası içinde geçti.

Takımda birkaç futbolcu dışında, diğerleri adeta ‘maç bitse de gitsek’ moduna girdi. Bir anlamda haklıydılar, çünkü maç başlamadan bitmişti.

İlk yarı çalınmayan düdükler, 3-0’ın ardından gönül alma amaçlı olarak çalınmaya başlandı. Hakem triosunun adaletsiz kararları, kollanan takımın galibiyeti üzerine kurulu senaryoyu gözler önüne serdi.

Futbolcular; “her halükarda bu maçı kaybettik” hissindeydi.

Tribünler takımı yeniden ateşlemeye çalışsa da çare olmadı.

Yeni Adana Stadı tribünlerini dolduran Adana Demirspor taraftarı; tüm provakasyona rağmen çığrından çıkmadı. Birkaç yabancı madde atma ve birkaç cılız küfür dışında herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı ve hakemin ekmeğine yağ sürülmemiş oldu.

VAR’daki Özgür Yandaşkaya ile sahadaki vicdansız Yaşar Kemal Uğursuz, tribündeki 30 bin taraftar ile ülke genelindeki futbolseverlere rağmen, tiyatro sergilediler ve Trabzonspor’a kıyak yaptılar.

O ESKİ HALİNDEN ESER YOK ŞİMDİ!

Kasımpaşa maçındaki hatalar nedeniyle; Tayyip-Samet ikilisini bozan Teknik Direktör Montella; Stamboli ve Balotelli’nin yokluğunda Akintola ve Asamolanga’ya bel bağlamıştı. Ne vereceği belli olmayan Remy’i son anlarda oyuna süren Montella, bu futbolcuyu kazanmak adına penaltıyı da Remy’e attırdı ama kısmeti bağlanmıştı bir kere.

2 topun direkten döndüğü maçta; sezon boyunca övdüğümüz Samet’in garip ve bir o kadar da kötü futbolu bazı dedikodulara da zemin hazırladı. Rakibin 2 ve 3.golünde adeta seyirci gibiydi, eski yırtıcılığından ve gayretinden eser yoktu.

Adana Demirspor, sezon boyunca sol kanadında çözüm üretemedi. Önce Kaan Kanak, sonrasında Alper nihayetinde Rassoul istenileni veremedi. Sağda başarılı maçlar çıkaran Svenson, takım 2-0 yeni durumdayken topla birlikte çıktı, geriye dönmekte geç kalınca 3.gol geldi.

Maçın ikinci yarısında Montella hatasından dönüp Samet-Talha’yı birlikte oynatmaya başladı ama yenilen 3.gol soğuk duş etkisi yaptı.

Orta sahanın yükü Gökhan’ın üzerindeydi. Yanında oynayan Bjarnason etkisiz kaldı. Akintola ve Asamolanga inanılmaz derece kötüydüler. Yunus’un çabası ise yeterli olmadı. Vargas attığı golün dışında adam eksiltme, kenar ortaları ve topu rakip alana taşıma noktasında yetersiz kaldı. Oyuna sonradan giren Erhun görev aldığı süre içerisinde etkili oynadı.

Remy’nin bir an önce takıma kazandırılması gerektiğini düşünüyorum. Küme düşen Rizespor’dan alınan Djokovıc’in ise niye transfer edildiğini anlamadım.