Adana Demirspor’un evindeki yenilmezlik serisi devam ediyor.

Ligin şampiyonluk adaylarından Fenerbahçe’yi Yeni Adana Stadı’nda ağırlayan Şimşek, etkili bir futbol sergilediği maçtan 1 puanla ayrıldı. Uzatmalarla birlikte 110 dakikayı bulan maçta; her iki takım da galibiyet için açık futbolu tercih edince, seyir zevki yüksek, tempolu bir karşılaşma oynandı.

Adana Demirspor Teknik Direktörü Montella; Sivas deplasmanından galibiyetle dönen kadroyu Fenerbahçe karşısında sahaya sürdü. 4-4-1-1 gibi saha dizilişiyle sahaya çıkan Demirspor’da forvet hattında oynayan Belhanda ve hemen arkasında sol iç gibi oynayan Emre Akbaba, çok koşmalarına ve ilerde rakip defansa baskı uygulamalarına rağmen, pozisyon bulmakta zorlandı.

Sağ kanatta yer alan Akintola etkili bir futbol sergilerken; taraftarın çok şey beklediği Onyekuru çok etkisiz kaldı. N’idaye ve Stamboli, Fenerbahçe’nin güçlü orta sahası karşısında çok pas hatası yaptı. Tamamen ofansif bir futbol tercih eden Adana Demirspor’un kanatları ve forvet hattı, defans bloğuna yeterince yardım edemediği için; defansın arkasına ve aralara atılan uzun toplarda Fenerbahçe bolca pozisyon buldu.

Kaleci Ertaç geriden ayağa paslarla oyunu başlatma anlayışı yüzünden alışık olmadığımız kadar hata yaparken, yediği golde ileri çıkıp açıyı kapatmaya çalışsa da Valencia’nın golüne engel olamadı.

Oyunun bazı bölümlerinde çok içeri gömülen defans bloğu, ileride baskı yapan rakip oyuncuların ceza sahamız içerisinde topla buluşmasına neden oldu. Sarı-Lacivertliler bir çok pozisyon yakaladı. İki kez Rodrigues ve bir kez de Semih topu çizgiden çıkardı.

Defansın solunda oynayan Rodrigues ataklara katılırken Onyekuru’nun etkisiz futbolundan da olumsuz etkilendi. Sağda oynayan Svenson bu maçta karşısındaki Ferdi’nin kuvvetli ve fuleli oynaması, içeri dripling yapması yüzünden forvet hattına destek veremedi, maç boyunca Ferdi’yi kontrol etmeye çalıştı.

Defansın ortasında oynayan stoperler Mert ve Semih başarılı bir futbol sergilerken, gösterdikleri uyumla da Talha ve Samet’i aratmayacaklarını göstermiş oldular.

Bir alkış da taraftara…

Hafta içi olmasına ve 8 dereceye düşen hava sıcaklığına rağmen; 29 bin 750 taraftar tribündeki yerini aldı. Maç boyunca tezahürat yapan, kareografilerle takımını destekleyen Mavi-Lacivertli taraftarlar; Demirspor’un Avrupa hedefi için elinden geleni yapıyor.

HAYROLA! DEMİRSPOR’UN CANI YANARKEN NEREDEYDİNİZ?

Maç sonu ortalığı yangın yerine çeviren Fenerbahçe; sanki galibiyeti hak etmiş gibi teknik direktörü ve yedek kulübesiyle maç sonunda yeşil sahaya girerek hakem Ali Palabıyık’ı ablukaya aldı. Renkli gözle bakan İstanbullu yazar-çizer takımı da hakeme veryansın etti.

2 net penaltı, N’idaye’ye ikinci sarı karttan kırmızı kart istiyorlar. Demirspor’un penaltılarına ise her ne hikmetse ses edemediler…

Hayrola ya! Biz başka bir maç mı seyrettik? Tek kale mi oynadınız?

Doğrudur; her anı bol aksiyonlu, nefes nefese bir karşılaşma oynandı. Seyir zevki yüksek, pozisyonları olan, direklerden dönen toplarla kıran kırana bir maç oynandı.

Beraberlik ise maçın hakkıydı…

“Hep bana rab bana” olmaz… Madem adaletten, hak’tan bahsediyorsunuz, bu işin size si-bize si olmaz!

Adana Demirspor’un ligin geride kalan haftalarında İstanbul’da oynanan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir maçları dahil olmak üzere Gaziantep maçlarında gasp edilen puanları karşısında sessiz kalan İstanbul dükalığı “temiz futbol, lig bu şartlarda bitmez, yabancı hakem istiyoruz” diye ağlıyor…

Ligin en çok ceza alan başkanı olan Adana Demirspor Kulübü Başkanı Murat Sancak, Başakşehir maçından sonra, “Lig bitmiş. Şampiyon takım da, düşecek takımlar da belli olmuş, bu şartlarda transfer yapmaya gerek yok” derken neredeydiniz?

Size haksızlık yapıldığında bağırıp-çağırırken, başkasına yapıldığında el oğuşturuyordunuz!

Başkan Sancak; net konuştu, hakemin kararlarında standart olmadığını, verdiği ve vermediği kararlarla maçın önüne geçtiğini, oynanan futboldan çok hakemin konuşulduğunu belirterek, Ali Palabıyık’ın iyi bir maç yönetmediğini dile getirdi.

Hülasa;

Ligimizde ilerleyen haftalarda şampiyonluk potasından uzaklaşacak 4 büyüklerden herhangi biri ağlamaya, bağırıp-çağırarak ortalığı yangın yerine çevirmeye, kendi başarısızlığını kapatmaya ve taraftarına farklı hedef göstermek için bahane üretmeye devam edecek gibi görünüyor.

Haydi hayırlısı! Bekleyip görelim…