Zirveyi kovalayan Adana Demirspor evinde, küme düşme hattından uzaklaşmak isteyen Antalyaspor’u ağırladı ve maç golsüz sonuçlanarak her iki takım da birer puan aldılar. Tam anlamıyla ‘‘Kasap et derdinde, koyun can derdinde” tabir edilen bir maçtı. Bu alınan sonucu takımımız 2 puan kayıp olarak görüp üzülürken, Antalya cephesi bir puana sevindi. Montella hoca ilk 11 dizilişinde oturmuş, ne vereceği belli olmuş klasik kadromuzu bozarak macera aradı, neticesi iki puan kaybımıza neden oldu. Klasik kadromuz derken, Stambouli, Bjarnason ve Kaan’ı kulübe de, yerlerine Damjan Dokoviç– Belhanda ve Alper’i görmek ”Acaba neden?” sorusunu aklıma  getirdi. Maç sonunda bu oyuncuların performansı, benim gibi düşünenleri haklı çıkardı. Ben Stambouli’nin orgazatörlüğünü ve uzun toplarla takımımızı atağa kaldırmasını,Damjan Dokoviç‘in enerjik oyununa tercih ederim…Bjarnason’un Balotelli’nin koşu eksikliğini doldurmasını, gol noktalarına gitmesini, Belhanda’nın kopuk oyununa tercih ederim kaldı ki Montella hoca Belhanda’yı kazanmak için son maçlarda fazlasıyla süre verdi. Fenerbahçe‘ye attığı golü tekrarlamasını beklemek, hayal ötesi bir şey…Alper, Montella hocanın verdiği ilk 11 şansını iyi kullanamadı, yerine giren Kaan daha başarılı göründü ama bir gerçek var ki, bu mevkide sezon başından beri görülen boşluk, Ocak transferinde de doldurulamadı…Montella hocanın macera aramaması lazım, ne vereceği belli oyuncularla yoluna devam etmesi lazım…

Taktisyenler…

Montella hoca ve Antalya takımının hocası Nuri Şahin, adeta satranç oynadılar, gerçekten iyi taktisyenler… Her iki hoca da oyunu 2. bölgeye yığdılar, savunmayı sağlam tuttular. Bu taktik anlayışı 40 metre de 20 futbolcunun kargaşasına neden oldu. Pas hatalarının üst düzey olduğu maçta, ilk 60 dakikada kalecilere nerdeyse iş düşmedi, düşen cılız atakları da karşıladılar. Ne zaman ki, oyuncu değişiklikleriyle hamleler geldi, risk alındı,  oyun hareketlendi pozisyonlar üretilmeye başlandı ancak her iki takımda gole kavuşamadı…

Nuri hoca dersine iyi çalışmış olacak ki, takımımızın kanat organizasyonlarına önlem alarak maça başladı. Yunus ve Vargas’ın koşu yolları iki hatta üç kişi ile kapatılınca, etkinliklerini gösteremediler. Özellikle Yunus pek iyi başlamadığı maçları pek iyi bitirebilirdi, Antalya karşısında sevdiği koşu yollarını pek bulamayınca 90 dakikayı tamamlayamadı. Vargas’dan da beklenen driplingler gelmeyince, oyun kitlendi. Böyle durumlarda ortaya çıkması beklenen merkez oyuncuları Balotelli ve Belhanda da sahneye çıkamayınca, puan kaybı kaçınılmaz oldu. Daha önce evimizde kaybettiğimiz Malatya maçı sonrası basın toplantısında ”Rakipler kanatlarımıza kademeli önlem alınca, kolumuz kanadımız kırılıyor. Böyle durumlarda B planınız var mı?” soruma karşı Montella hoca, bu konu da eksiklikleri olduğunu ancak çalışarak bu eksikliği gidereceklerini söylemişti. Antalya maçı gösterdi ki, kanatları iyi kapatan takımlara karşı zaafımız hala sürüyor…

Montella hocayı değişiklikleri geç yaptığı nedeniyle eleştirenler çoğunlukta…Saha da bu kadar verimsiz oyuncu varken, neden devre arası değişiklik yapılmaz da, 65.,70. dakikalar beklenir diye soranlar var…Tabii bu soruların cevabını en iyi, futbolcularla 24 saat beraber olan Montella hocanın cevap vermesi gerekir…

Zirveyi kovalamaya devam…

Takımımız Antalya beraberliği ile zirve koşusunda yara aldı ama yarış devam ediyor. Bu tür uzun soluklu yarışlarda etap kaybetmek önemli değil, yarışı kazanmak önemli…Maç sonu Bjarnason’a ”ligi nerde bitireceğimiz” soruldu. Başarılı oyuncu, maçlara tek tek baktıklarını, hepsini kazanmak için sahaya çıkacaklarını, lig sonunda nerede olacaklarını ancak o zaman göreceklerini söyledi. Moral bozmak yok, yarışa devam…

Kısa kısa…

-Kalecimiz Muriç, bir top uzaklaştırma hatası dışında başarılıydı…

–Svensson sağ kulvarda başarılı hücum organizasyonları geliştirdi…

–Samet ve Tayyip rakiplerine ileride basarak, nefeslerini enselerinde hissettirdiler…

-Kaptan Gökhan İnler yorulana kadar mücadelesiyle ve attığı yaratıcı paslarla dikkati çekti…

–Akintola ve yeni transfer Erhun’un daha fazla süre alması taraftarıyım…

–Rassoul- Castro- Metehan neredeler?

Maçın incisi…

Antalyaspor Ocak transferinde yaptığı transferlerle takımını oldukça güçlendirdi. Özellikle Fernando önemli bir transfer ki, bizim maçta 102 defa topla buluşarak isabetli olduğunu gösterdi. Nuri hoca bu kadar transfere karşın, kendini yedek listesinde 8 numaraya yazarak gerektiğinde girerim diye düşündü…

Özetle…

Kayıp iki puan, haftasonu gideceğimiz Malatya deplasmanında telafi edilebilir. Malatyaspor her ne kadar can derdindeyse de, kalitemiz 3 puanla dönmemize yeterli. Ardından evimizde ağırlayacağımız üstüste Sivas ve Başakşehir maçları rotamızı belirleyecek. Ben bu üç maçtan 9 puanla çıkıp zirve yarışına devam edeceğimizi, Başakşehir’i altımıza alacağımızı  düşünüyorum, yeter ki Montella hocamız macera aramasın, klasik kadromuzla fazla oynamasın…