İzin verirseniz, terzi olarak kendi söküğümüzü dikmek, her kurum ve kuruluşun sözünü aktarmaya çalışan gazetecilerin sesi olmak için bugün biraz kendimizden söz etmek istiyorum.

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin 34. Kuruluş yıldönümünü kutladık.

Mudanya’da Montaniaa Otel’de gerçekleşen kutlama gecesinde dostlarımız bizi yalnız bırakmadı.

Kuşkusuz eksiklerimiz oldu. Nihayetinde profesyonel organizatörler değiliz.

Gönüllü çalışan birkaç arkadaşımızın üzerinde yükseldi her şey…

Eski başkanımız Rabia Deniz ve örgütümüzün emekçisi meslektaşlarımız Ozan Kaplanoğlu, Burak Demirci, Melisa Öztürer Özkan’ın çabalarıyla gerçekleşti gece…

Bazı üye arkadaşlarımız da destek verdi.

Amaç dostlarımızla bir araya gelmek, ülkenin özgürlük, demokrasi, hukuk ve çevre mücadelesi veren kişi ve kurumlarını desteklemekti.

AKBELEN DİRENİŞİNE SELAM GÖNDERDİK

Akbelen direnişiyle başlayayım.

Çevreyi, ağaçları, doğayı korumaya çalışan Milas Akbelen’den gelen kadınların mücadelesi biliniyor.

Çağdaş Gazeteciler Derneği, bu mücadelenin anlamını bildiğini, desteklediğini netleştirmek adına ödül verdi bu insanlara…

Direnişin simgesi köylü kadınların bir kısmı, İkizköy-Akbelen’den Bodrum Belediyesi’nin sağladığı araçla (Erdal Akaltun ve Belediye Başkanı Ahmet Aras’a selam olsun, destekleri için var olsunlar) geldiler, toplantıda pankartlarını da açarak gövde gösterisi yaptılar, yemek bile yemeden geri döndüler. Sabahleyin zeytin hasadı için köylerinde olmak zorunda olduklarını söylediler.

SANSÜRE DE KAYYUMA DA KARŞI ÇIKTIK

Ödül vermekten büyük mutluluk duyduğumuz bir başka önemli isim Antalya Film Festivali’nde sansüre uğratılan ‘Kanun Hükmünde’ filminin yönetmeni Nejla Demirci’ydi.

15 Temmuz darbesi sonrası ortaya çıkan hukuksuzlukları dile getiren Nejla Demirci, Türkiye’den aldığı ilk ödül olduğunun altını çizdi birkaç kez; ÇGD ödülünü havaya kaldırarak, yalnız olmadığını hissettiğini ve mutluluğunu ifade etti.

Ödülü verdiğimiz gün bir gelişme oldu ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’ne kayyum atandı.

İktidarın hoşlanmadığı düşünceler ifade eden, eylemler yapan (Bu arada TTB Başkanı Fincancı’nın Türk ordusuna yönelik sözlerini ben de protesto ediyorum, bilim insanı kanıtlanmamış verileri kendi düşüncesi olarak paylaşmaz) Türk Tabipleri Birliği’yle dayanışmamızı göstermek açısından Nejla Demirci’ye ödülünü Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş verdi. L. Tufan Kumaş olayı çok güzel özetleyen bir de konuşma yaptı.

ALAN DEĞİL TALAN BAŞKANLIĞI

Bir başka anlamlı ödül Uludağ Alan Başkanlığı için verildi. Bursa demokratik kamuoyunun istemediği ve de Uludağ gibi bir değeri imar oyunlarına kurban yapacak olan Alan Başkanlığı’na karşı en net mücadeleyi yapan ve dava açan Türk Mimar ve Mühendis Odaları İKK Sözcüsü Şirin Rodoplu Şimşek mikrofona geldi, durumu anlattı.

Kara Ödülü, Alan Başkanlığı için oy kullanan TBMM üyelerine ulaştırmak için kürsüye İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu geldi. Türkoğlu da ‘Bunun bir Alan Başkanlığı değil Talan Başkanlığı olduğunu’ belirterek, ödülü ulaştıracağına söz verdi.

Kafalarda soru işareti olmasın, CHP milletvekilleri Antalya’da kampta olduğu için katılamadı. Törende hazır bulunan tek vekil Selçuk Türkoğlu’ydu. Onun üzerinden yürüdü Kara Ödül olayı…

YAMAN KAYA’YA SAHİP ÇIKTIK

Bütün ödüllerimiz anlamlıydı çünkü Danışma Kurulu ile Yönetim Kurulu uzun tartışmalardan sonra karar verdi bu isimlere.

Karar verdikten sonra bir gelişme oldu. Gazeteci arkadaşımız Yaman Kaya’ya ölümüne bir suikast girişimi yaptı kenti yağmalayan rant çevreleri…

Genç Kalemler ödülünü Kaya’ya verdirerek ve de O’na söz hakkı tanıyarak Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin tavrını ortaya koyduk.

****

Basın Dayanışma Ödülü’nü Birgün Gazetesi yazarı Timur Soykan’a verdik. Antalya’da kitap imza gününde olduğunu için katılmadı ama X hesabından şu mesajı paylaştı:

“Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi beni Basın Dayanışma Ödülü’ne layık gördü. Basın özgürlüğü mücadelesinin önemli bir temsilcisinden bu ödülü almak benim için büyük mutluluk. Çok teşekkür ederim.”

TARIM STRATEJİK BİR ALAN

Salgın sürecinde anladık ki gıda, tarım en az savunma sanayi kadar stratejik bir sektör…

Tarımsal üretim yapan iki belediyemiz var; biri Mudanya öbürü Kestel…

Çağdaş Gazeteciler Derneği doğru bir kararla bu iki belediyeyi ödüllendirdi. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın tercih edilme nedeni şuydu:

“Emirler Yenicesi’nde 132 bin, Balabancık’ta 85 bin, Çekrice’de 48 bin, Söğütpınar’da 43 bin metrekarelik alanda üretim yapıldı. Toplamda 308 bin metrekarelik alanda dönüşümlü olarak ayçiçek ve buğday üretimi yapılarak, ayçiçek yağı ve buğday unu olarak vatandaşa dağıtıldı.”

Ödülü Başkan Türkyılmaz’a TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Dr. Fevzi Çakmak sundu.

Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır adına ödülü alan Başkan Yardımcısı Fatih Akın da bin dönüm alana buğday ektiklerini, oradan elde ettikleri unla 1 liraya ekmek sattıklarını belirtti.

Fatih Akın’a ödülü Enbursa.com Yayın Yönetmeni Cennet Cankılıç verdi.

KENT KÜLTÜRÜNE KATKI KOYANLAR

Başka ödüllerimiz de vardı.

Kent kültürüne katkı ödülü üç ayrı kişiye gitti. Uzun yıllardır büyük bir özveriyle yayınlanan Şehrengiz dergisi Bursa’nın yerelden ulusala açılan bir tarih kapısı gibi kabul edilmeli…

Ödülü alan Yazı İşleri Müdürü Asuman Kurt Öge, veren de Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği Başkanı İbrahim Erdoğan oldu. ASGD Adana Şube Başkanı Mustafa Boz ile Kocaeli Şube Başkanı Orhan Balcı da ödül törenine katılanlar arasındaydı.

Kent kültürüne katkı veren bir diğer isim Deniz Dalkılıç’tı. Yaptığı araştırmalarla öne çıkan Dalkılıç adeta Bursa’nın belleğini yeniden oluşturuyor. Ödülü Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Veteriner Hekim Melike Baysal sundu.

Kent Kültürü’ne katkı ödüllerinden biri de Dr. Murat Kuter’e gitti. 32 kitap yazarak Bursa kültürüne büyük katkı veren Murat Kuter’e ödülü BUSİAD Başkanı Buğra Küçükkayalar verdi.

BİZ HER DÖNEMİN MAĞDURU VE MAZLUMUYUZ

Gecenin açılışında konuştum.

Konuşmadan özet sunayım size:

“Sevgili dostlar, 34. Kuruluş yıldönümümüze hoş geldiniz.

Yeryüzünde işler iyi gitmiyor. Popülist otoriter liderler dünyanın her yerinde seçim kazanmaya devam ediyor.

Türkiye’den sonra Arjantin, Hollanda gibi uygar bir ülkede bile toplumlarını baskı altına alacak, ifade özgürlüklerinin üzerine şal örtecek liderler iktidara geldi.

Ülkemizde sürekli yalan üreten yandaş medyanın kalemleri, dünyadaki otoriter popülist liderlerden söz edip, eleştiriler yaparken, yaşadıkları ülkedeki durumu görmezlikten geliyorlar.

Dezenformasyon adı altında sansür yeniden hortladı.

Doğru olana yalan, yalanlarına doğru deme merkezi kurdular.

Anayasa Mahkemesi ne yazık ki, özgürlükleri esas alan toplum sözleşmesinin ana mantığına aykırı yasaya onay verdi.

“MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

KALEMİNİ İKTİDAR DEĞNEĞİ YAPMAYANLAR

Abdülhamit döneminde başlayan sansürün devam ettiğini belirttikten sonra “Biz her dönemin mazlumu ve mağduruyuz. Bilginin, haberin serbest dolaşımını istemiyor iktidarlar. Çünkü biliyor ki bilgi, haber özgürleşirse bunların yalanlarının mumu yatsıya kadar yanacak ancak” dedim ve sözlerimi şöyle tamamladım:

“Gazeteciler tarihin ön sıralarında oturmak zorunda olan insanlardır. Meşhur söz var ya, tarihin taslağını yazan gazetecilerdir diye…

Bizim işimiz aslında yazmak, konuşmak, program yapmak…

Ancak ifade ve basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı, farklı düşünenin linç edildiği ülkelerde sadece taslağı yazmak yetmiyor, o özgürlük için bedeniyle mücadele etmek şart haline geliyor.

Sözcüklerle, cümlelerle bozuk olanları düzeltip, doğru, güzel olanı söylüyoruz ama yetmiyor.

Bizzat değiştirmek için de elimizi taşın altına koymaya çalışıyoruz.

Çağdaş Gazeteciler Derneği bunun için var.

Sloganımız net, boyun eğeceksen gazeteci olmayacaksın. Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin.

Vatan şairi Namık Kemal’in sözüyle bitireyim:

‘Hokkamı dilenci çanağı, kalemimi iktidar değneği yapmayacağım.’

Çağdaş gazeteciler kalemlerini iktidar değneği yapmayanlardır.”

****

Geceye katılan Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Kıvanç El ise, ‘Yıllardır basın özgürlüğü mücadelesi veriyoruz. Bayrağı hiç yere indirmedik. Kimi zaman kazandık kimi zaman kaybettik ama hiç yılmadık. ÇGD varsa örgütlü gazetecilik vardır. Biz hep mücadeleyi verdik ve vereceğiz. Amacımız Uğur Mumcu’nun bir yazısında ‘Gazeteci sorusunu sorar karşısındaki yanıtlar bu da demokrasidir’ demiştir. Yani biz de demokrasi mücadelesi veriyoruz’ dedi.